Büyük kuruluşların kaynaklarından ve teknolojik uzmanlığından yoksun olan işletmeler siber suçlulardan nasıl korunabilir?
Bir işi yürütmek ve büyütmek, iyi zamanlarda bile zor bir iştir, ancak kriz zamanları bunların üstüne yeni zorluklar da eklenir. Ayrıca hayatımızın pek çok alanında teknolojiye olan güvenimiz arttıkça, küresel ve hatta bölgesel krizlerin ve acil durumların dijital alanda sonuçları olacağı gerçeği de artıyor.
İki yıl önce, pek çok kişinin hayatı ve geçim kaynağı, hiçbir uyarı olmaksızın birdenbire etkilendi. COVID-19 pandemisi, kolektif kırılganlığımızı ortaya çıkardı ve kaçınılmaz olarak uzaktan çalışmaya geçiş, birçok işletmenin dayanıklılığını test ederken, siber suçlar için verimli bir zemin oluşturdu.
Pandemi henüz sona ermemişken siber güvenlik çalışanları, Ukrayna'daki savaştan kaynaklanan ve dünyadaki kuruluşların operasyonlarını kesintiye uğratabilecek ve bazı durumlarda bir kriz başlatabilecek büyük bir siber çöküş, yani başka bir küresel tehlikeye karşı uyarıyor.
Bu durum devlet kurumları ve çok uluslu şirketlerden belki de en savunmasız konumdaki küçük ve orta ölçekli şirketlere (KOBİ'ler) kadar birçok alan için oldukça ciddi bir risktir. Daha büyük işletmelerin kaynaklarından yoksun olan küçük şirketler, kendilerini siber suçlulara karşı savunmada veya başarılı bir saldırıdan sonra toparlanmada zorlanabilir.
Büyük denizde küçük balık?
Medyanın büyük bir kısmı büyük güvenlik ihlallerine odaklanırken birçok küçük işletme sahibi güvende olduklarını düşünüyor olabilir. Ancak durum böyle değildir. Bu günlerde tüm şirketler suça meyilli kişiler tarafından fark edilebilir veya başka hedeflere yönelik saldırılardan kaynaklanan ikincil hasarlardan etkilenebilir. Şirketler sıklıkla, daha büyük bir avı yakalamak için ayrım gözetmeksizin dağıtılan saldırıların kurbanı oluyor.
İLGİLİ MAKALE: Küçük ve orta ölçekli işletmeler: fidye yazılımı saldırıları için büyük hedefler
Tüketicilerden daha fazla varlığa ve paraya sahip ancak daha büyük kuruluşlardan daha az karmaşık siber savunmaya sahip olan KOBİ'ler, siber suçların en etkili olduğu alanlardır. Boyutları ve hazırlık düzeyleri ne olursa olsun, şirketler artan riskler başta olmak üzere, olaylara tepki verme kabiliyetlerini düzenli olarak değerlendirmelidir.
Hayatta kalma meselesi
Şirketiniz güvenlik risklerini henüz değerlendiriyorsa, güvenlik seviyenizin başlangıç aşamasında olduğunu varsayabiliriz. Ancak verilerinizi ve çalışanlarınızı korumak için hemen uygulayabileceğiniz birkaç basit adım var:
- Riskileri değerlendirmek üzere bir envanter listesi hazırlayın: Nelere sahip olduğunuzu bilmezseniz, onları koruyamazsınız. Tüm donanımlarınızın bir listesini tutun: Masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları, modemler ve yazıcılar. Dijital hizmetlerinizi, kullandığınız yazılımları, banka hesaplarınızı ve Google Docs ve iCloud gibi bulut hizmetler dahil kaydedin. Bu envanter, yanlış gidebilecek şeylerin nerede ve neler olabileceğini bilmenizi kolaylaştırır.
- Güvenlik politikalarınızı belirleyin: Güvenlik ve iyi liderlik bir arada ilerler. Çalışanlarınıza güvenliğin neden önemli bir konu olduğunu, neden yalnızca yetkili personelin ofise girebileceğini veya iş verilerine erişmek için neden kişisel dizüstü bilgisayarları veya diğer cihazları kullanmamaları gerektiğini ilettiğinizden emin olun. Uzaktan çalışıyorlarsa, halka açık Wi-Fi erişim noktalarına bağlanırken neden dikkatli olmaları gerektiğini açıklayın.
- Kontrol mekanizmalarınızı belirleyin: Kararlaştırılan politikaların uygulandığından emin olmak için belirli BT kontrolleri uygulamak önemlidir.
Temel adımlardan biri, her çalışanın kendi dizüstü bilgisayarına ve şirketin intranetine erişmesi için benzersiz bir kullanıcı adı ve parola veya anahtar parolası belirlemektir. Herhangi bir güvenlik sorunu veya olayıyla karşılaşmaları durumunda çalışanların uyması gereken protokolü belirleyin. Çalışanları kötü amaçlı yazılımlardan korumak için güvenlik yazılımı da kullanmalısınız. Son olarak, verilere bir saldırgan tarafından erişilmesini ve okunmasını önlemek üzere şifreleme kullanmanın yanı sıra parolaya ek olarak fazladan bir katman sağlamak için iki faktörlü kimlik doğrulama kullanmayı düşünün. - Güvenlik politikalarınızı test edin: Daha önce uygulanan adımlarla şirketiniz zaten belirli bir düzeyde korumadan yararlanıyor. Ancak tüm adımların iyi bir şekilde benimsendiğinden ve bir saldırı durumunda sorunsuz bir şekilde tepki verildiğinden emin olmanız gerekir. Çalışanların güçlü ve benzersiz parolalar kullandığından emin olmanız gerektiğini unutmayın.
- Eğitim verin: Çalışanların siber güvenlik konusunda bilinçlenmesini sağlamak uzun vadeli bir uğraştır. İyi bilgilendirilmiş çalışanlar bile bazen basit kimlik avı e-postalarına kanabilir. Etkili bir güvenlik stratejisi, çalışanları bilgilendirmek ve eğitmek için liderlik yeteneğinize bağlıdır.
- Test etmeye devam edin: Önceki adımları uyguladıktan sonra gardınızı indirmeyin. Yılda en az bir kez veya kriz dönemlerinde süreçlerinizi daha sık yeniden değerlendirmeniz gerekir. Bilinen güvenlik açıklarından korunmak ve şirketten ayrılan çalışanların hesaplarını ve erişimlerini devre dışı bırakmak veya kaldırmak için çalışanlarınızın yönlendirmelerinize uyduğundan ve tüm yazılımlarınızın güncel olduğundan emin olun.
Dayanıklılığın anahtarı
BM'in 2021 Veri İhlali Maliyeti Raporuna göre bir veri olayının ortalama maliyetinde bir önceki yıla göre %10'luk bir artış vardır ve bu rakam 4,24 milyon ABD dolarına tekabül etmektedir. Buna, inceleme altına alınan 537 şirketin kötü amaçlı saldırıların neden olduğu yasal, düzenleyici ve teknik harcamaları da dahildir. Böyle bir miktar, şirketlerin benzer durumlardan kaçınmak için yapabilecekleri yatırımdan çok daha yüksektir.
Bu basit adımlar güvenliğinizi bir sonraki düzeye taşır, ancak saldırılar gerçekleştiğinde olanlar da önemlidir. Böyle bir saldırı gerçekleştiğinde, tehditler farklı şekil ve biçimlerde olabileceğinden destek almak üzere kimi arayacağınızı bilmeniz önemlidir. Müşterilerinizin verilerinin sizin için olduğu kadar saldırganlar için de değerli olduğunu unutmayın. Bu verileri yasa dışı amaçlar için kullanabilir, şirketinizin güvenilirliğini zedelemek için çevrim içi paylaşabilir veya size baskı yaparak fidye talep etmek üzere çalabilirler. Ayrıca, görünürde herhangi bir sebep olmadan bu verileri kolaylıkla silebilir ve işinize ciddi şekilde zarar verebilirler.
Zor zamanlardan geçiyoruz. Şirket sahiplerinin kısa bir süre önce güvenlik kontrol listelerinde bulunmayan birkaç endişeyi daha listelerine eklemeleri gerekiyor. Tüm bunlar gözünüzü korkutmasın; parolalarınızın güçlü olmasını ve çalışanlarınızın güvenlik politikalarınıza neden uymaları gerektiğini anlamalarını sağlamak iyi bir başlangıç olacaktır.
ŞUNU DA OKUYUN: Daha küçük şirketler için NIST siber güvenlik kaynakları