Perakendecilerin artan siber tehditlerle nasıl başa çıktıkları, pandemi sonrası dünyadaki başarı şansları açısından önemli olabilir
2022 yılında yalnızca ABD’de 5,2 trilyon Amerikan doları satış ön görülen perakende sektörünün dünya genelinde en sık hedef alınan sektörlerden biri olması şaşırtıcı değildir. Siber suçlular için tüketicilerin parası ve verileri, yıllardır üzerinde çalıştıkları büyük bir ödüldür. Pandemi dolayısıyla dijital yatırımların ve çevrim içi alışverişin artması, perakende sektörünü bilgisayar korsanları için daha ilgi çekici hale getirmiştir. Kötü amaçlı iç tehditler, ihmalkar çalışanlar ve ağlardaki, uç noktalardaki ve satış noktası (POS) cihazlarındaki yanlış yapılandırılmış veya güvenlik açığı olan yazılımlar, yıllar içerisinde şirket saldırı yüzeyini genişletmiştir.
Bu bağlamda siber güvenlik, fidye yazılımlarını uzakta tutarak ve markanın itibarını koruyarak müşterilerin kişisel ve finansal verilerini korumada hayati bir rol oynamaktadır. Ayrıca daha yakın müşteri ilişkileri kurma ve şirketin büyümesine katkıda bulunma konusunda da fırsat sunmaktadır.
ESET’in yeni raporu, pandeminin sektörde yarattığı büyük etkiye net bir şekilde değinmektedir. Perakendecilerin artan çevrim içi tehditlerle başa çıkma şekli, pandemi sonrası dünyada uzun vadede şanslarını tanımlama açısından önemli olabilir.
Neler tehlike altında?
COVID-19, perakende kuruluşlarının arka ofislerden satış noktası (POS) cihazlarına dönüşmesine yardımcı oluyor. Ayrıca bu durum, yeni siber risklere maruz kalmalarına da yol açıyor. Toplu halde uzaktan çalışma dolayısıyla Microsoft Exchange ve Kaseya gibi araçlar, iletişim ve BT yönetimi için daha popüler hale geldi. Veri hırsızlığı ve dolandırıcılık açısından kitle halinde suistimal edildiler.
Perakendeciler; müşteri veri tabanları, POS cihazları, pazarlama otomasyonu, arama motoru optimizasyonu araçları ve ödeme işleme platformları ve hizmetleri dahil olmak üzere BT altyapılarında birden çok noktada ihlale açıktır. Kimlik avı hırsızlığından fidye yazılıma, ortadaki adam (man-in-the-middle) saldırılarından SIM takasına ve sahte mobil uygulamalara kadar pek çok şeyle karşılaşıyoruz. COVID ile bağlantılı saldırılarda yaygın olarak kullanılan taktikler, teknikler ve prosedürler (TTP’ler), perakende müşterilerini ve şirketlerini hedef alan tüm saldırılarda bulunuyor.
POS’tan e-Ticarete
POS, geleneksel olarak veri peşindeki saldırganların bir numaralı hedefiydi. Birkaç sene önce Target ve Home Depot mağazalarında on milyonlarca yüksek profilli hesaba yapılan sızıntı bunun en önemli örneği olarak verilebilir. ModPipe POS kötü amaçlı yazılımın keşfedilmesinden ve bazı perakendecilerin POS sistemlerindeki Kaseya tedarik zinciri saldırılarının etkisinden anladığımız üzere bu, günümüzde hala bir tehdit oluşturmaktadır. Diğer yandan, çalıntı POS verisi kullanarak kolayca klonlanamayan EMV kartlarının yaygın biçimde kullanılması ve Apple Pay gibi yeni sistemler, daha fazla çevrim içi kötü amaçlı aktivite görülmesine de neden oluyor.
COVID-19 pandemisinin devam etmesiyle birlikte çevrim içi perakende satışa olan genel yönelim büyük bir ivme kazanmış ve 2020 yılında çevrim içi perakende satış oranı genel toplam içerisinde %16’dan %19’a yükselmiştir. Aşağıda günümüzdeki bazı e-ticaret tehditleriyle ilgili kısa bilgiler yer almaktadır:
Magecart stili dijital kart bilgilerini kopyalayan kötü amaçlı yazılım, çevrim içi perakendeciler için büyük bir risk haline gelmiştir. Bir çete, yalnızca birkaç gün içerisinde 2.800’den fazla dijital mağazaya sızmıştır. Bir başka kart bilgisi kopyalama saldırısı, British Airways’e 20 milyon sterlin cezaya mal olmuştur.
Kart çalmaya yönelik daha karmaşık kötü amaçlı bir yazılımın, güvenlik araçlarını saf dışı bırakmak amacıya CSS dosyalarında, sosyal medya paylaşım simgelerinde ve site ikonu meta verilerine gizlendiği de tespit edilmiştir.
ESET araştırmacıları tarafından keşfedilen IIStealer kötü amaçlı yazılımı, müşteri kredi kartlarını çalan oldukça karmaşık bir yöntemdir. Web sunucularına sızar ve kullanıcıların ürünler için ödeme yapmasını bekler. Kullanıcı farkında olmadan ilgili kredi kartı bilgilerini kaydettikten sonra veriyi, yasal web sitesi trafiğinde gizleyerek saldırganlara iletir. IIStealer, bilgi sızdırmadan önce sunucu tarafından şifrenin kırılması için talep beklediğinden HTTPS kilidi bile kullanıcılara koruma sağlayamaz.
2020’de, WordPress eklentisi WooCommerce’de bulunan güvenlik açığından sızan bir e-ticaret eklentisi kötü amaçlı yazılımı, web sitesinin veri tabanına erişim sağlamıştır.
E-ticaret sunucularının korunması
Perakendeciler için bu riskler, sektör veri güvenliği standardı PCI DSS’nin yanı sıra GDPR ve Kaliforniya CCPA gibi düzenlemelerin bulunmasıyla artmıştır. Bu düzenlemelere uymamak büyük cezalara ve itibar zedelenmesine, dolayısıyla müşteri kaybına neden olabilir. Müşteri sadakatinin zor kazanıldığı ancak kolay kaybedildiği bir sektörde bu durum ciddi bir risktir.
Bu zorlukların üstesinden gelmek için sihirli bir değnek yoktur. Siber güvenlik uygulamasının son kullanıcıdan uç noktaya kadar birden çok katmana sahip olması en iyi çözümdür. Ayrıca perakende BT güvenlik ekipleri, arkayüz e-ticaret sunucularındaki güvenliği iyileştirerek bu risklerden bazılarını ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Aşağıdakileri göz önünde bulundurun:
Yöneticiler için sağlam ve eşsiz parolalara sahip, bu amaca yönelik hesaplar kullanın
Daha fazla koruma için tüm yönetimsel ve ayrıcalıklı hesaplarda çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) kullanılmasını sağlayın
İşletim sisteminizi ve uygulamalarınızı düzenli olarak güncelleyin ve sunucu ihlali riskini azaltmak amacıyla hangi hizmetlerin İnternete açık olduğu konusunda dikkatli olun
Hırsızlar için kullanışsız hale gelmesini sağlamak üzere sakladığınız müşteri verilerini şifreleme ile koruyun
Sunucunuzda saygın bir güvenlik çözümünün yanı sıra İnternet uygulamaları için güvenlik duvarı kullanmayı düşünün
Tehditleri önlemek, algılamak ve tehditlere tepki vermek üzere sağlam, çok katmanlı uç nokta savunmaları kullanın
Perakendeci BT ortamları, arkayüz lojistiğinden ve CRM’den önyüz e-ticaret mağazasına ve fiziksel mağazalardaki POS cihazlarına kadar her şeyi kapsar. Bu ortamı hedef alan oldukça fazla kötü niyetli kişi vardır. Çevrim içi şirketler, büyümeye ve dijital olarak dönüşmeye devam ederken rekabet avantajını elde etmeleri riske dayalı iyi siber güvenlik stratejileri geliştirmelerine bağlıdır.