Kişisel verileriniz internetin her yerinde mi? Çevrim içi dünyada bıraktığınız izleri temizlemenin 7 yöntemi

Next story
André Lameiras

İnternette tamamen ortadan kaybolamasanız da birkaç basit yöntemle dijital ayak izinizi en aza indirebilirsiniz.

Hiç kendinizi Google’da aradınız mı? Kulağa garip gelebilir ama Google’da kendinizi aramak, internetin hakkımızda bildiklerinin küçük bir kısmını keşfetmek için aslında mükemmel bir yöntem. Daha da önemlisi, bu, Google’dan açıkça paylaşılmaması gereken ilgili kişisel verileri kaldırmasını istememiz gerekip gerekmediğini öğrenmek için elimizdeki tek yöntem.

Kimlik numaraları ya da resimleri, banka bilgileri, kişisel bilgiler ve hastane kayıtları gibi belirli veriler de dahil olmak üzere sizi tanımlamak için kullanılabilecek bilgilerin kaldırılmasına yönelik olarak Nisan 2022’de Google yeni seçenekler ekledi. Google elbette haberlerde ya da devlet arşivi veri tabanlarında yer alan kişisel bilgileri kaldırmayacaktır. 

Rıza dışı paylaşılan müstehcen içerikler, küçük yaştaki çocukların görüntüleri ya da telif hakkı ihlalleri gibi herhangi bir şekilde zarar verme amacıyla kullanılabilecek arama sonuçlarından içeriğin silinmesini talep etmek için kullanılan ve önceden mevcut olan bu seçeneğe söz konusu özellik eklendi. 

Avrupa Birliği’nde ikamet edenler için Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün 17. Maddesi’ne ve talep üzerine bireylerin kişisel verilerini kaldırmak için AB içerisindeki tüm şirketleri yöneten Silme Hakkı’na Google zaten uyum gösteriyordu. Kaliforniya Gizlilik Yasası ile benzer tüzüklere sahip eyaletler için de aynı ilke uygulanmaya başlandı.  

Peki kendinizi internetten nasıl silebilirsiniz? 

Çevrim içi dünyada bir kez bir şey paylaşıldığı zaman bunu kaldırmanın kesin bir yolu yok. Ancak çevrim içi dünyada bıraktığınız izleri temizleyebileceğiniz birkaç yöntem var:

  1. Google’da kendinizi arayın. İlk olarak internette sizin hakkınızda ne kadar bilgi varsa bunların hepsini bilmeniz gerekiyor. İsminizi arayın, ilk beş sayfada karşınıza çıkan sonuçları kontrol edin ve karşınıza nelerin çıkacağını görmek için isminizi telefon numaranız ya da ev adresiniz ile birlikte arayın. 

  2. Kullandığınız hizmetlerin gizlilik ayarlarını kontrol edin. Facebook ve Twitter gibi bazı platformların, size ait içeriklerin ve iletişim bilgilerinin arama motorlarında ortaya çıkmasına engel olan gizlilik ayarları seçeneği vardır. 

  3. İnternet sitesinin sahibiyle iletişime geçin. Bir başka internet sitesinde belirli bir verinizi kaldırmak isterseniz bunu internet sitesinin sahibinden talep edin. Birçok internet sitesi, iletişim bilgilerini “Bize Ulaşın” seçeneği altında sunmaktadır. 

  4. Gereksiz olan her şeyi silin. Birçoğumuz gereğinden fazla paylaşım yapıyoruz! Tüm internet aleminin size dair ne bildiği konusunda endişeleriniz varsa -ki böyle endişeleriniz olmalı- işe eski Facebook gönderilerinizi, tweetlerinizi ve 17 yaşınızdaki ya da utandığınız diğer fotoğrafları silmekten başlayın. Gizlilik sizin için önemli olduğu kadar arkadaşlarınız ve aileniz için de önemlidir, bu yüzden bu kişilerle beraber çekildiğiniz fotoğrafları da silin. 

  5. Google ve Bing’den size ait kişisel bilgileri kaldırmalarını isteyin. Kendinize dönük birkaç temizlik yaptıktan sonra sıra arama sonuçlarından kişisel bilgileri kaldırmak için Google’ın sunduğu yeni aracı kullanmaya geliyor. Şu an Bing sadece rıza dışı paylaşılan görüntülerin ya da çalışmayan bağlantılar ile eski içeriklerin kaldırılmasına imkan tanıyor. AB içerisinde ikamet ediyorsanız Google’ın Unutulma Hakkı formunu ve Bing’in Arama Engelleme Talebi’ni kullanın. 

  6. Paylaşım yapmadan önce bir kez daha düşünün. Tüm bu zorlukların üstünden geldiğinize göre sıra geleceği planlamaya geldi. Sanal dünyadaki hayatınız devam ediyor; belki hala Instagram, LinkedIn ya da diğer herhangi bir sosyal medya platformunu kullanmak istiyorsunuz. Bu gayet normal. Ancak biraz daha çaba göstererek gizlilik tercihlerinizi gözden geçirin, gönderilerinizi kimin görebileceğini akıllıca seçin ve daha sonrasında pişman olabileceğiniz gereksiz içerikleri paylaşmaktan kaçının. 

  7. Bir VPN aracı kullanın. Bu ekstra koruma kalkanı ile bağlantınız şifreli olurken konumuz ise gizli kalacaktır. Her şeyden önce bu, bilgisayar korsanlarının kişisel bilgilerinize ulaşmasını engellemeye yardımcı olacaktır.

Bu yöntemleri uygulamanız verilerinize yönelik tüm kontrolü elinize aldığınız anlamına mı geliyor?

Bunun basit bir yanıtı yok. Büyük ihtimalle aldığınız anlamına da gelmiyor. 

Ancak bu durum aynı zamanda nasıl bir kullanıcı türü olduğunuza da bağlıdır. Gizliliğiniz konusunda endişeleriniz var ve sosyal medyada da sınırlı oranda yer alıyorsanız muhtemelen dijital ayak izinizin çoğunu silebilirsiniz. 

Tam tersine verileriniz hemen hemen her yerdeyse yukarıdaki hedefe ulaşmak ise pek mümkün görünmüyor. Arkadaşlarınız kesinlikle kendi akışlarında sizin de içinde bulunduğunuz fotoğraflar paylaşmıştır. Çeşitli internet sitelerine ve uygulamalara giriş yapmak için e-posta adresinizi ve telefon numaranızı kaç kere kullandığınızı unutmuşsunuzdur. Rızanız dahilinde söz konusu hizmetlerin üçüncü taraflara sattığı çevrim içi faaliyetlerinize ilişkin tüm verilerden ise bahsetmiyoruz bile. 

Ancak ümitsizliğe kapılmayın. Kişilerin ya da şirketlerin sizin hakkınızda neleri kontrol edebileceğini sınırlandırmak için hala zamanınız var. Bu, sadece genel gizlilik için değil aynı zamanda halka açık mecralarda dini, siyasi veya kişisel görüşlerinizi açıkladığınız için karşılaşabileceğiniz zararlardan kaçınmak için de büyük önem taşıyor. 

İLGİLİ MAKALELER:

OSINT 101: What is open source intelligence and how is it used?

Çalışanlar için sosyal medya kullanımı: Neler yapılabilir, neleri yapmamalısınız?

Bahar temizliği mi yapıyorsunuz? Dijital ayak izinizi unutmayın